top of page
Çift

Evlilik ve İlişki Danışmanlığı 

Evlilik Terapisi

İlişki ve evlilik terapisi, çiftlerin birbirleriyle olan ilişkilerini, bu ilişki tarzının davranışlara ve ilişkinin kendisine nasıl yansıdığını anlamaya çalışan, aile sistemini bireyler arası ilişkiden ziyade bir bütün olarak gören psikoterapi türüdür. Aile içinde gözlenen çatışmalar, eşler arasında ya da ebeveyn ile çocuklar arasında görülen iletişim zorlukları, çocuklarda davranım problemleri, stres, madde kötüye kullanımı, cinsel işlev bozukluğu, geniş aile sisteminde gözlenen rahatsızlıklar (kronik hastalıklar gibi), cinsel işlev bozuklukları dahil pek çok başlık ilişki ve evlilik terapisinin konusunu oluşturabilir.

İlişki ve evlilik terapisi; bireysel psikoterapiden farklı olarak, aile/ilişki dinamiklerine ve bu dinamiklerin psikolojik iyilik hali üzerindeki etkilerine odaklanır. Psikoterapist ve eşler arasında karşılıklı güven, şeffaflık ilişkisi sağlanır ve psikoterapist eşlere eşit mesafede yaklaşır. Koşulsuz olumlu kabul ile eşlerin kendilerini güvenli bir ortamda, yargılanmış hissetmeden açması sağlanır. İlişki ve evlilik terapisinde, bireyler değil bireylerin davranışlarının aile sistemini nasıl etkilediği incelenir. Dolayısıyla bir aile üyesini tanılamaktan çok o aile üyesinin diğer bireylerle olan ilişki tarzının aile üzerindeki yansıması ele alınır.

İlişki ve evlilik terapisinde başvuru sebebiyle de ilgili olarak görece hızlı ve çözüm odaklı müdahalelerde bulunulur. İletişim sorunları, aile içi çatışma, çocuk ve ebeveynler arası anlaşmazlıklar, kaygı ve depresyon gibi ailenin işlevselliğini bozan pek çok konu terapi sürecinde ele alınır. Eşlerin ve aileyi oluşturan bireylerin bu gibi durumlarda çatışma çözümüyle ilgili becerilerinin güçlendirilmesi amaçlanır.

İlişki ve evlilik terapisinde; kendi duygu, düşünce, davranışlarını ve ilişkiye yansıyan kısımlarını anladıkça eşlerin iletişim becerileri güçlenmektedir. Çiftler, ilişki içindeki stresi daha iyi yönetebilmekte ve çatışma durumunda daha etkili baş etme yolları geliştirebilmektedir.

Çift Terapisi

Muhtemelen bazen aklınız hep öteki ihtimale gidecek! Acaba başkasıyla evlenseydim ya da birlikte olsaydım hayatım nasıl olurdu? Zaman zaman içinde bulunduğunuz ilişkinin nereye gittiğini sorguluyor musunuz? Acaba yanlış bir evlilik mi yaptım? Acaba benim için doğru kişi mi? Paniklemenize gerek yok! Partnerinizi önceden ne kadar tanısanız da birlikte bir yaşam inşa etmek, hayatınızın farklı ve yeni bir dönemini içerir. Bazen bu dönemde aşamayacağınızı düşündüğünüz, sizi büyük anlamda yoran ve üzen sorunlar yaşayabilirsiniz. 

Çift terapisi işte tam da bu noktada devreye girer. Terapinin en önemli işlevi, ilişkide çıkılması zor yokuşları daha rahat çıkmayı sağlamasıdır. Çift terapisinin başarılı olabilmesi için hem partnerinizin hem de sizin bu sürece onay vermeniz gerekir. 

Çift, evlilik ya da aile terapilerinde ilişki içinde olan kişilerin terapiye birlikte gitmesi gerekir. Korkmayın, ilk seansta kendinizi açmaya çekinebilirsiniz. İşinin uzmanı terapistler ise bu konuda kendinizi güvende hissetmenize yardım eder. 

Çift terapisi,  birliktelik yaşayan kişilerin aşmakta zorlandığı konularda onlara yol gösteren bir psikoterapi tekniğidir. Sevgililer, eşler, nişanlılar çift terapisi alarak bakış açılarından kaynaklı farklılıkları görerek bunları kabul edebilir. İnsanın doğası yalnızlığa çok da elverişli olmadığı için genellikle herkes kendi eşini bulmayı arzu eder. 

En başta aşık olmayı dilerken aklınıza sevdiğinizle yaşayacağınız problemler gelmez. Hayatsa adeta emeksiz yemek olmaz, diyerek sizi zaman zaman sevdiğinizle sınayabilir. İlişkinize dair üstesinden gelemediğiniz konularda, birbirinizi daha iyi anlamak için çift terapisine başvurabilirsiniz. Sağlıklı ilişki, sağlıklı iletişim ve sağlıklı tartışma yolları noktasında çıkmaza düşüyorsanız uzman desteğiyle bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz. 

Partnerinize ve kendinize dürüst olarak çıkacağınız bu yolculukta karşılıklı fayda sağladığınızı fark edebilirsiniz. Eşinizin istekleriyle sizinki çakışıyor mu? Bazı konularda çıkış yolu bulamıyor musunuz? Bu noktada empati temelli bir yaklaşımla yer yer kurallarınız ve bakış açınız noktasında esneklik gösterebilirsiniz. Neticede ilişki sürecini daha sağlıklı bir konuma taşıyabilirsiniz. 

Hem kendiniz hem de partneriniz için aşılmaz engelleri aşmak, kendinizi ve ilişkinizi daha iyi tanımak için çift terapisi randevusu alabilirsiniz. 

Çift Terapisi Kimler İçin Uygundur?

Çift terapisi, hayatı beraber paylaşmak isteyen, evlilik öncesi hazırlığı yapan ya da evli çiftler için uygun bir terapi türüdür. Ayrıca sevgililer de dilediği takdirde çift terapisine başvurabilirler. Unutmayın ki hayat dümdüz bir yol değildir. Dünyanın en iyi insanıyla da birlikte olsanız her zaman hemfikir olamazsınız!

Terapist eşliğinde birbirlerine duygularınızı ifade ederken, kırmadan, incitmeden ve dürüstçe birbirinize açılabilirsiniz. Bazı konularda kendinizi ifade etmekte zorlanıyor ya da partnerinizle anlaşmakta sorun yaşıyor olabilirsiniz. Bu durumu, beklentiler, anlayış ve destek üçgeniyle çözebilirsiniz. 

Danışmanlık sürecinde, partnerinizi ya da kendinizi suçlamadan sadece daha iyi bir ilişki kurmak amacıyla bulunmanız önemlidir. Aksi takdirde ego savaşına dönen ilişkilerde her iki taraf da yıpranmaya başlar. Tamamen size özel seanslar sayesinde, konuşmak istediğiniz konuları gündeme getirerek kaliteli ilişkinin temellerini atabilirsiniz. Bazen dışarıdan bir gözün desteği, birbirinize daha farklı bir noktadan bakmanıza yardım edebilir. 

Çift Terapisinin Faydaları Nelerdir?

Çift terapisi, öncelikle her iki tarafın da kendini iyileştirmek için attığı bir adımdır. Bu noktada süreç içinde iki taraf da belli konuları çözmede iyi bir yol kat edebilir. Sevdiğiniz kişinin bazen hiç anlayamadığınız yönlerini bir uzman yardımıyla daha rahat anlayabilirsiniz. Sevdiğiniz insanı size göre yanlış olan taraflarıyla da kabullenebilirsiniz. Bir düşünsenize onu size sevdiren şey neydi?

Rahatsız olduğunuz yönleri birbirinize düzgün bir üslupla ifade ederek duygularınızı doğru şekilde ifade edebilirsiniz. Bu sayede birlikteliğinizde mutluluk daha ön plana çıkabilir. Uyum noktasında ikinizin de fedakârlık etmesi gereken noktalar vardır. Her iki tarafın da duygusal tatminini sağlamak adına, birbirinize iyi gelmeyen yönleri törpüleyebilirsiniz. 

Çift Terapisi Süreci: Ne Beklemelisiniz?

İyileşmek her şeyden önce bir sabır işidir. Sağlıklı ilişki kurabilmek, eşlerin yani partnerlerin birbirine gösterdiği anlayışla mümkün olabilir. Bu noktada eşinize veya partnerinize beklentileriniz hakkında açık olmalısınız. Danışmanlık sürecinde, tek başınıza çözemediğiniz ve belki de başka bir bakış açısıyla göremediğiniz problemlerinizi daha rahat çözebilirsiniz. Korkmayın! Her çift zaman zaman aşamadığı sorunlar yaşar. Bu noktada verdiği tepkiler onların kaderini belirler.

Terapi sürecinden ne beklediğiniz önemlidir. Diğer taraftan partnerinizin ve sizin çocukluk döneminden itibaren yaşadığınız zorluklar, travmalar, rol model aldığınız kişiler, ilişkinizi etkileyebilir. 

Birbirinizle açık iletişim kurarak rahatsızlıklarınızı ve beklentilerinizi net şekilde konuşabilirsiniz. Terapiyi birbirinizi şikayet etme ya da suçlama alanı olarak değil, bir spor müsabakası gibi düşünebilirsiniz. İkili ilişkiler de zaman zaman rekabet içerir. Neticede iki tarafın da bu karşılaşmada ya da rekabette tatlı oyunlarla ve nüktelerle birbirine yaklaşması ilişkiye heyecan katar. 

Birlikte gülebilen bir çift olursanız her zorluğu daha kolay aşabilirsiniz. Hayattaki öncelikleriniz ne? Belki de birçok çift hayattan beklentilerini ve birbirinden isteklerini yeterince net şekilde ifade etmez. Neticede hep adım atmayı karşı taraftan bekler hale gelebilirsiniz. 

Terapi sürecinden tatmin sağlayabilmek için beklentileriniz gerçekçi olmalıdır. Partnerinizin aslında olmadığı bir kişi gibi davranmasını beklerseniz bu beklenti, her iki taraf için de hayal kırıklığıyla sonuçlanır. Aşılması çok güç engeller yoksa, ufak fikir ayrılıkları konusunda çift terapisinde daha hızlı yol alabilirsiniz. Aldatma, güvensizlik, kıskançlık gibi daha büyük problemlerde de yine terapist yardımıyla ilişkinizi kurtarmanın ve birbirinizi yeniden sevebilmenin yollarını arayabilirsiniz. Burada eşinizin ve sizin karakter yapınız, olaylara yaklaşımınız, birbirinize olan güveniniz devreye girer.

Yaşam boyu gelişim çerçevesinden bakıldığında evlilikle birlikte insan hayatında süregelen pek çok gelişim evresi söz konusudur:

  • Evlilik öncesi hazırlık dönemi,

  • Yeni evli çift dönemi,

  • Küçük çocuklu aile dönemi,

  • Ergen çocuklu aile dönemi,

  • Orta yaş dönemi,

  • Çocukların evden ayrıldıkları dönem ve evlilikte yaşlılık dönemi.

Her bir evrenin gerektirdiği hazırlık ve sorumluluğun yanı sıra bu evreler arası geçiş aşamasında da çeşitli problemler ortaya çıkabilir.

Evliliğe hazırlık aşaması, çiftlerin kendi kök aile sisteminden (kendi anne babalarıyla birlikte yaşadıkları dönemden) getirdiği anlayış ve örüntüler göz önünde bulundurulduğunda, aslında iki farklı aile sisteminin bir araya gelişi olarak düşünülebilir. Bu iki aile sisteminin birbirine uygunluğu; farklılıkları tolere edebilme ve sorun yaşandığı durumda bu sorunla baş edebilme becerisini kapsar. İlişki ve evlilik terapisindeki amaçlardan biri de eşlerin kendi kök ailelerinden getirdiği inanç, değer, mesafe, sınırlar doğrultusunda esneyebilme ve uyum sağlama becerilerini geliştirmektir. Örneğin, bazı ailelerde bireyler, birbirine duygusal olarak daha yakın mesafedeyken; bazı ailelerde daha uzaktır. Bazı ailelerde karar alım sürecine geniş aile dahil olabilirken, bazı aileler kendi içlerinde karar alma tercihinde bulunabilir. Eşler, kendi kök ailelerinden alışkın oldukları düzeni sürdürmeye çalışırken bu geçiş sürecinde zorlanabilir. Bu geçiş süreci farklı çatışmaları da beraberinde getirebilir. İlişki ve evlilik terapisi, bu gibi çatışma durumlarında, bireylerin kendi ilişki örüntülerini ve kök aile sistemindeki bu durumun eşler arası ilişkiye nasıl yansıdığını fark etmelerini sağlar.

Evliliğin ardından eşlerin, ilişki içinde birbirlerine göre konumu, çocuk sahibi olduklarında ve gelişim evreleri boyunca farklılaşabilir. Her geçiş evresinde çözülmesi gereken farklı bir kriz söz konusudur. Evlilikteki uyum ve işlevsellik, bu krizin nasıl ele alındığı ve çözüme ulaştığıyla şekillenir. Evliliğin ilk yıllarında karşılaşılan sorunlar, çocuk sahibi olduktan sonra ya da çocuklar evden ayrıldıktan sonra farklı şekilde kendini gösterebilir. İlişki içinde ortaya çıkan semptom ve bu semptomun anlamı ilişki ve evlilik terapisinde ele alınan önemli bir konu başlığıdır. Terapide çoğu zaman çocuk, semptomu ortaya çıkaran aile üyesi olarak düşünülür. Bahsedilen semptom, çocukluk dönemine özgü bir sorun olarak görülebilir ancak aile sistemi içinde ele alındığında çatışmayı besleyen ya da eşler arası çatışmayı önleyen bir işlev görebilir. Örneğin, okula gitmek istemeyen ya da okulda sorun yaşayan bir çocuk, aile gündemini meşgul edebilir ve eşleri, kendi aralarındaki sorunu konuşmaktan, bu sorunu ele almaktan, dolayısıyla ortaya çıkacak çatışmadan koruyabilir. Böyle bir durumda ise farklı bir sorun alanı olarak çocukta davranışsal problemler gözlenebilir. İşlevsel şekilde ele alınmayan çatışma çözümü, uzun vadede eşler arasında ve aile sistemi içinde sağlıklı olmayan iletişim örüntüsünü sürdürme potansiyeline sahiptir

İlişki ve evlilik terapisi, tüm bu gelişimsel art alan ışığında, çiftler arasında ilişki sırasında ve/veya evlilik sürecinde yaşanan sorunlara kapsamlı bir perspektiften bakarak eşlerin ihtiyacına yönelik çözümler üretmeye çalışır.

bottom of page